Ordan Burdan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ordan Burdan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Şubat 2016 Pazartesi

Doğal Yoğurt Mayası

Yoğurdunuzu evde kendiniz yapıyorsunuz, değil mi?
Eskisi gibi doğal süt bulmakta artık zor değil. Çoğu şarküteri, aktar veya market yakın köylerden belli günlerde doğal süt getirtmeye de başladı. Yoğurt mayalamaya artık elimiz de alıştı, ilgili daha önceki yazılarımdan da biliyorsunuz; annelerimizin, anneannelerimizin yaptığı gibi yoğurt mayalamak çok basit.

Peki, yoğurdunuzu neyle mayalıyorsunuz? Mayanız da doğal mı?!!!

Ben şimdiye kadar; bazen süt aldığım yerden almış olduğum maya ile, bazen kendi yapmış olduğum yoğurttan ayırdığım maya ile ya da onu da ayıramamışsam marketten en içime sinen küçük bir yoğurt alarak mayalıyordum.

Geçenlerde Dr. Ümit Aktaş’ın “Bitkisel Kürlerle İlaçsız Tedavi” kitabı elime geçti.
Bu konular hep ilgimi çekmiştir, kitaba göz atarken doğal yoğurt mayası yapımından  söz ediyordu. Çok ta kolaymış dedim ve tabii ki hemen denedim.
İlk deneme başarısız! aslında başarısız değil de, ilk aşamadan sonra devam etmekten vazgeçtim demek daha doğru olacak.
Fakat kafama takılmıştı bir kere, tekrar denedim ve evet işte doğal yoğurt mayam ve yapım aşamalarım. Artık içim rahat!

Malzemeler
1 su bardağı süt
10-15 adet nohut

Sütünüzü aynı yoğurt mayalar gibi kaynatıp, cam bir kavanoz veya kaseye alın ve mayalama derecesine (serçe parmağınızı süte batırıp, 7’ye kadar saydığınızda parmağınız ısıya dayanıyorsa mayalamak için ideal sıcaklığa gelmiştir) gelene kadar bekleyip, içine nohutları koyun ve yine yoğurt gibi sarıp sarmalayın ve 24 saat ılık bir yerde bekletin.
24 saatin sonunda, sütün içinden nohutları çıkararak, kabın ağzını kapatıp buzdolabına koyun.
24 saat buzdolabında bekleyen sütü tel süzgeç ile süzün.
Tekrar mayalamak üzere hazırladığınız bir kase süt ile süzgecin üzerinde kalan ve ilk doğal mayanızın parçacıkları olan taneler ile karıştırarak ikinci mayalamanızı yapın.
Sarıp sarmalayın ve bu defa 12 saat bekletin.
Artık;  her ne kadar tadı biraz tatlı, kıvamı biraz suluysa da mayamız olmuştur, süt miktarını her seferinde arttırarak normal mayalama işlemine bununla devam edebilirsiniz.
Bir kaç mayalama sonrası tadı ve kıvamı istediğiniz gibi olacaktır.

Afiyet Olsun!

30 Mart 2015 Pazartesi

Peynirli Poğaça

Mutfağımın tadına doyamadığımız lezzeti Teremyağ, yepyeni bir lezzet daha çıkarmış. Lezzeti ile eşsiz Teremyağ`a sütün en kıymetlisi kaymağı eklemişler. Kaymaklı olunca şaşırdım tabi ki ama hikayesini öğrenince işte #benimlezzetsirrim dedim. Anadolu’daki hamarat hanımlar yemeklerinde lezzeti arttırmak için yağ ile birlikte kaymak kullanırlarmış. Bu sır da pek bilinmezmiş :) Teremyağ Gurme Kaymaklı ile ben de bu sırrı keşfedenlerden oldum. Artık keklerim, poğaçalarım, pilavlarım ve de yemeklerim daha bir lezzetli olacak.
İşte bugün sizlere Teremyağ Gurme Kaymaklı ile hazırladığım nefis bir poğaça tarifim var. Poğaçamız kıyır kıyır, bol dereotlu, peynirli lezzeti bol nefis bir anne poğaçası. Teremyağ Gurme Kaymaklı`nın lezzet farkını hissedeceğiniz nefis bir poğaça. Kolay ve bol lezzetli...
Daha bir çok tarif ve püf noktaları için Teremyağ ile kıskandıracak lezzetler hazırlamak Teremyağ Facebook ve Instagram sayfalarını takip ederek hepsi denenmiş ve birbirinden leziz tariflere ulaşabilirsiniz. Hanımlar; siz de bu sırrı mutfağınıza taşıyın ve eşsiz lezzetler hazırlayın :)
Teremyağ`dan gelen hediye paketim. İçinde adıma özel bir tarif defteri, adımın baş harflerinin işlendiği önlük, eldiven ve ahçı başlığı, muhteşem Teremyağ Gurme Kaymaklı tarifleri, buzdolabı not defteri ve kalemi. Tabi ki bir de Teremyağ Gurme Kaymaklı..Çok teşekkürler Teremyağ Gurme Kaymaklı ailesi...
MALZEMELER
6 yemek kaşığı(200 gr.)Teremyağ Gurme Kaymaklı Margarin
2 tane yumurta(1 tanesinin sarısı üzerine)
1 çay bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı sirke
1 çay kaşığı tuz
5 su bardağı un(600 gr.)
1\2 demet incecik doğranmış dereotu
İÇİ İÇİN
200 gr.beyaz peynir
ÜZERİ İÇİN
çörekotu
YAPILIŞI
Teremyağ Gurme Kaymaklı`mızı ve hamurumuz için gerekli olan bütün malzemeleri karıştırma kabımıza alıp, yumuşak bir hamur yoğuruyoruz. Daha sonrada 15 -20 dakika kadar dinlendiriyoruz.
Hazırladığımız hamurdan istediğiniz büyüklükte bezeler koparıp, avucumuzun içinde açıyoruz ve içine beyaz peynirimizden koyup yuvarlak şekilde kapatıyoruz.
Hazırladığımız poğaçaları pişirme kağıdı serdiğimiz fırın tepsisine dizip, üzerine yumurta sarısı sürüp, çörekotu serpiyoruz.
Daha sonrada 180 derece fırında kızarana kadar, yaklaşık 30-35 dakika kadar pişiriyoruz.
Bu ölçüden 1 tepsi poğaça çıkıyor.
Afiyet Olsun...
Bu içerik http://nurlumutfakta.blogspot.com/ tarafından hazırlanmıştır.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Mart 2015 Pazartesi

L'oreal Excellence Intense


Sık sık saç rengini, modelini değiştirmek pek bana göre değil, bu konularda hiç cesaretli değilim.
İşte bu yüzden saçlarımı boyamaya  40’lı yaşlarda başladım. O da kendi rengimden pek uzaklaşmadan.
Hele kendi kendime saç boyamak hiç bana göre değil, bu iş hem vakit hem de beceri gerektirir diye düşünüyordum. Ta ki, L’oreal Excellence Intense’yi deneyene kadar.

Denememiz için Tavsiye Kanalı’ndan gelen paket bir süre dolabın üstünde kaldı. Uzun uzun bakıştık kendisiyle...
Ve bu hafta sonu ha gayret... Her şeyin bir ilki var.

Benim rengim; Sıcak çikolata...

Kullanım kılavuzunda her şey adım adım anlatılıyor, çok basitmiş...
Boya hazırlandı,  saça uygulandı; önce diplere sürüldü 20 dakika sonra karıştırılıp uçlara doğru tarandı 10 dakika sonra bakalım ortaya ne çıkacak, bekliyorum heyecanla.

Vee yıkıyorum... bakım kremi de sürdüm, 2 dakika bekledim, tamam artık. Görmem lazım, çünkü gerçekten merak ediyorum.
Aaaa süper ama bir fön çektireyim de öyle görün istedim. Bu arada kuaförüm Celal’in de beğenisini aldı Excellence Intense.

İşte buyrun. Işık sizi yanıltmasın, benim rengim; Sıcak çikolata.
Saçlar boyandı, fön de çekildi. Şimdi Sevgi Mağazası yararına düzenlenen TSM konserine gidiyorum.


31 Ekim 2014 Cuma

Aşure Günü


03 Kasım 2014 Pazartesi Aşure günü. Aşure yapmak istiyenlere hatırlatma...
Bereketi bol olsun.

Tarifi için tıklayın.

24 Ekim 2014 Cuma

Premio Dardos Ödülü


Blog yazmak, bana yeni bir dünyanın kapılarını açtı ve bu dünyadan bir çok arkadaşla tanıştırdı. İşte Sevgili blogger arkadaşım Rabia Serteli  (rabia-serteli.blogspot.com.tr) beni Premio Dardos Ödülü’ne layık görmüş, kendisine çok teşekkür ediyorum.

Bu ödülü almanın kuralları var, şöyle ki;

-      Ödülün fotoğrafını paylaşmak
-      Ödül veren blogun bağlantısını paylaşmak
-      Siz de layık gördüğünüz 15 bloğa bu ödülü dağıtmak

Böylece daha çok blogger’ın tanışması sağlanmış olunuyor. Ne güzel değil miJ

-      Hep Süslüydüm
-      Emel’in Mutfağı
-      Filizza
-      Vanilins
-      Sihirli Mutfağım
-      PelinChef
-      Cafe Portakal
-      Cep Aynası
-      Keyifli Sofram
-      Üşengeç Şef

Tebrikler!

20 Ekim 2014 Pazartesi

Elma Sirkesi


Arkadaşlar, elma sirkesi yapıyorum.
İlk defa yapıyorum. Beraber yapacağız, izleyeceğiz ve adım adım not alacağız.

Arkadaşım Asuman Dizdar’ın tarifiyle yola çıktım. Ayrıca tecrübelerinizden de faydalanmak istiyorum. Lütfen bildiklerinizi benimle paylaşın.

Elma sirkesi için sadece; elma, kaynamış soğumuş su, bir tatlı kaşığı bal ve bir tatlı kaşığı tuz ve bir kavanoza ihtiyacım var.

Aaa bir de ince lastik eldiven.

Sonucu paylaşmak üzere, hadi bakalım, kolay gelsin...

Ben sirke yapımı ile uğraşırken sizlerde faydalarına bir göz atın istedim, bir derleme yaptım.

Elma sirkesinin faydaları ve zararları

-      İçerindeki potasyum ile kalp kaslarını koruyup güçlendiriyor.

-      Soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolu rahatsızlıklarında, öksürük ve boğazda oluşan gıcık gibi durumlarda 3 yemek kaşığı elma sirkesini 2 yemek kaşığı bal ile karıştırarak içebilir, boğaz ağrısı ve ses kısıklığında ise elma sirkesini yarıyarıya su ile karıştırıp sık sık gargara yapabilirsiniz.

-      Eğer kolestrolünüz yüksek ise içtiğiniz bal sirke karışımı kolestrol seviyenizi dengede tutar ama dikkat! kan şekerinizi düşürür, Tip-2 diyabetliler için zararlı.

-      Kan şekerini düşürür ve vücudun daha az insülin üretmesini sağlar. Bu özelliği ile diyabet hastaları için de şifa kaynağıdır.

-      Sirke bal karışımı mide ve bağırsaklarda oluşan gaz şişkinlikleri için de kullanabilirsiniz.

-      Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar, pamuk yardımı ile yaralı bölgeye uygularsanız iltihaplanmayı önleyebilirsiniz.

-      Akne ve egzamaya faydalı olan elma sirkesini özellikle cilt lekeleri, benler, dişeti, göz çevresi iltihapları, hemoroid, varis ve uçuk tedavisinde de kullanabilirsiniz.  

-      Saçlarınızı şampuanladıktan sonra içine elma sirkesi koyduğunuz suyla durularsanız, saçlarınız daha parlak ve hacimli olur.

-      Bire bir ölçü ile karıştırdığınız elma sirkeli suyu, evcil hayvanlarınızın tüylerine püskürtün, pirelerden kurtulmalarını sağlayacaktır.

-      Klozetin içine biraz elma sirkesi dökün ve suyunu çekmeden bir gece bekletin. Bulaşık makinelerinde de deterjan yerine elma sirkesi kullanabilirsiniz. Yine bire bir ölçü ile sulandırılmış elma sirkesi ile fırın, mutfak tezgahı, cam ve ayna temizliği yapabilirsiniz.

-      İştahı azaltmaya yardımcı olması, vücudun yağ yakım oranını arttırarak metabolizmayı hızlandırması, vücutta tutulan suyu azaltması ve toksinlerin atılımına yardımcı olması özelliği ile, kilo kontrolü için kullanabilirsiniz. Yavaş ama kalıcı sonuçlar almanızı sağlayan bir kilo verme yöntemiymiş . Bunun için her gün düzenli olarak yemeklerden önce iki çorba kaşığı elma sirkesini su ile karıştırarak tüketmelisiniz. Tabii ki bünyeye göre değişebilir ama ayda 2 kilo kadar zayıflatabiliyormuş. (hımmm bu iyiymiş!!).

Burada özellikle söylemek istiyorum, işi sadece elma sirkesine bırakmamak lazım. Beslenmemize dikkat etmeyi; tatlı, hamur işi ve yağlı gıdalardan uzak durmayı ve sporumuzu düzenli olarak yapmayı unutmamalıyız.

Elma sirkesi kullanırken dikkat etmemiz gereken noktalar;

-      Özellikle kan şekeri düşüklüğü çeken şeker hastaların (tip-2 diyabeti) durumunu ağırlaştırabilir.

-      Asit etkisiyle dişlerin aşınmasına ve diş minelerine zarar vermesine neden olur, bu nedenle su ile karıştırılarak içilmelidir.

-      Gereğinden fazla tüketilen elma sirkesi yemek borusu ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Yine aşırı tüketim reflü ve gastrit hastalarına zarar verebilir.

-      Hassas ciltlere zarar verebilir.


Elma sirkesi kullanımında aşırıya kaçmamak lazım, ne de olsa biliyorsunuz her şeyin azı karar, çoğu zarar...

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Dimes Limonata, Taze Sıkılmış Limondan Ev Usulü Limonata

DİMES, ev ev ziyaret ettiği tüketicilerden aldığı tarifler doğrultusunda taze sıkma limondan ev usulü limonatayı yarattı…
Türkiye meyve suyu pazarının yerli lideri DİMES, sıcakların bastırdığı yaz günlerinde, “Taze Sıkma Limonata”yı, cam şişeden sonra şimdi de yeni ve sağlıklı pet şişede limonata tutkunlarının beğenisine sundu.
DİMES,  yola gerçek ev usulü limonata yapmak için çıktı ve ev ziyaretlerinde tüketicilerden alınan tarifler doğrultusunda DİMES Limonata reçetesini yazdı. Lezzeti ve doğallığı tarifinde gizli olan DİMES Limonata; piyasadaki diğer ürünlerden farklı olarak limon konsantresinden değil, taze sıkılmış limon suyundan üretiliyor. İçinde hiçbir koruyucu katkı maddesi içermiyor. Üstelik evde babaannelerimizin yaptığı gibi limon kabuğunda dinlendiriliyor.
Farkına ve bu farktan gelen lezzetine güvenen Dimes, ‘’Limonata Böyle Olur ‘’ sloganı ile iddiasını vurguluyor.
Dimes Limonata pazardaki rakiplerinden farklılaştığını ve Türkiye’de tek olduğunu yeni TV reklamında bu sloganı ile iddialı bir şekilde anlatıyor.
Keyfe, doğallığa ve lezzete vurgu yapan Dimes Limonata filminin çok keyifli bir videosu ve jingle’ı var.
Dimes Limonata’nın lezzetine ağaçta, sahilde, iş çıkışında deliren insanları görmek için Dimes Limonata Keyfi reklamını aşağıdan izleyebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Haziran 2014 Salı

Eker Yoğurt

YoğurtTavsiyem Eker Yoğurt 4’lü amabalaj çünkü çok pratik.


Yoğurdun faydaları ve evde yoğurt yapımı ile ilgili yazılarımı okuduysanız biliyorsunuz... Öncelikle güvenilir süt bulma çabaları, ardından evde yoğurt yapma serüvenim.
Sonra da arkadaşım Füsun’un tavsiyesi ile porsiyonluk yoğurt yapma fikri.

Hala bu şekilde yoğurt yapmaya devam ediyorum. Ailecek çok seviyoruz ve artık eskisinden daha çok yoğurt tüketiyoruz.

Aslında ilk yoğurt yapmaya oğlumun ek gıdaya geçmesiyle başladı. Doktorumuz kesinlikle her gün taze olarak evde yapmamı önerdi.
Eeee bundan şaka maka 25 yıl önce... Yani ben bu konuda oldukça acemiydim.
Annemden – anneannemden gördüğüm kadarıyla her akşam Yiğit’i uyuttuktan sonra küçük bir kavanozda yoğurt yapmaya çalışıyordum. Bir tutuyor, bir tutmuyor. Tutmadığı gün menüde yoğurt olamıyor ama içime dert oluyor. Nerede hata yaptığımı anlamak için yılmadan denemeye devam ettim... Tabii o yıllarda internet yok.

Ve herhalde el alışkanlığı kazanıyorum artık her gün taze yoğurt yapabilmenin, çocuğuma taze ev yoğurdu yedirmenin mutluğu ve iç huzurunu yaşıyorum.

Derken, yıllar yılları kovalıyor. Günlük koşturma içinde ve İstanbul’da güvenilir açık süt bulunamama kaygısıyla bu iş zaman zaman aksatılıyor. Bazen yoğurt yapılıyor, çoğu zaman da hazır alınıyor.

Ama son birkaç yıldır bakıyorum İstanbul’da sokak sütçüleri çoğaldı ve çoğu marketler, şarküteriler haftanın belli günlerinde civar köylerden süt getirtmeye ve dolayısıyla bir çok evde hamarat hanımlar hazır yoğurtların katkılı olduğu kaygısıyla yoğurtlarını kendileri yapmaya başladılar yani başladık. Ben de onlar gibi hala da yapıyorum. 
Ve küçük cam kaplarda porsiyonluk yapıyorum derken... 

Şimdi Eker de benim gibi porsiyonluk yoğurt yapmış... Sadece ihtiyacınız kadar kullanıyorsunuz. Açılmayan paketler havayla ortamdaki bakterilerle temas etmiyor. Kaşıklanmadığı için sulanmıyor.

Ama bundan daha önemlisi;
-      Eker yoğurtta katkı maddesi yok. Zaten yoğurdun içine katkı maddesi koymak yasal bir suçmuş.
-      Uygun koşullarda toplanan, taşınan sağlıklı ve temiz sütten yapılıyor.
-      El değmeden, temiz makinalarda sağlıklı maya ile mayalanır.

-      Sıcaklığı internet üzerinden takip edilen, özel soğutuculu araçlar ile marketlere ve bakkallara dağıtımı yapılır. Böylece son kullanma tarihine kadar tazeliğini muhazafa ediyor.

25 Mart 2014 Salı

Bumerang Deneyim Günleri 2

Bugün, Bumerang Deneyim günleri için Kalamış Dialog Anlatım İletişim Merkezi’ne gidiyorum.

10 şanslı blogger’lardan biri olarak davet edildiğim workshop’un konusu “Yaratıcılık”.
Hocamız, Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Metin Yavuzoğlu. Bunlardan başka konu hakkında hiç bir bilgim yok.

Benim katıldığım 2.Bumerang workshop’u. Ali Poyrazoğlu ile “fark” yarattıktan sonra “yaratıcı” olmak için yola koyuldum.

Ajans'tan çıktım, Nişantaşı’ndan Beşiktaş’a koşar adımlarla iniyorum. 13.15 vapuruna yetişmem lazım.
Dik yokuşun başındaki; her akşam giderken gözüme takılan, camında çiçekler dolu evin hanımı ile ilk kez göz göze geldik. Çiçeklerini suluyordu. Biraz ileride inşaatta çalışan işçilerden biri olduğunu tahmin ettiğim bir adam sokaktaki kediye yemek veriyor, köşeyi dönüyorum, kuaförde çalışan kızlar kapı önünde sohbete dalmışlar. Akşam saatleri kadar hareketli olan Akaretler..... derken vapurdayım.
Her akşam bindiğim Beşiktaş – Kadıköy vapuru da bu defa farklı geldi bana. Öncelikle ara saat olduğu için daha sakin. Güne gittiklerini düşündüğüm süslü hanımlar ve daha çok öğrenciler var bu saatte... bayağı değişik geldi. Değişmeyen tek şey; önce vapurda enstrüman çalıp şarkı söyleyen gençler, onların arkasından gelen “bu nane çok şahane – bulamazsın bahane – at ağzına tane tane” dizeleriyle nane şekeri satan amca... Hava çok güzel, vapurdan muhteşem İstanbul manzarası izleyerek Kadıköy’deyim. Sarı dolmuş beni Kalamış Dialog Merkezi’nin önünde indirdi.

Bumerang Ekibi sevgili Ahmet Erten ve Hilal Meriç’in de katılımıyla önceden tanıdığım, aşina olduğum ve yeni tanıştığım blogger arkadaşlarla;  kişinin ifade becerilerini güçlendiren, dramatik çalışmalar, doğaçlama ve drama yoluyla  özgüvenini ve yaratıcılığı geliştiren muhteşem çalışmalara başladık.

Hocamız Sevgili Metin Yavuzoğlu’ndan notlar...


  •  Hayal gücünüzü kullanın, çocukluğunuzda olduğu gibi...

  • Onaylanma kaygısından kurtulun.
  • Geçmişe çok takılmayın.
  • Anı yaşayın, hayatı ıskalamayın.
  • Farkındalığınızı arttırın... Farkındalık; Yargısız bir şekilde şimdiki ana odaklanabilmek amacıyla, dikkatinizi toplayabilmektir diyor John Kabat-Zinn. (Bu sözü başka bir yerden aldım.Konuyla ilgili güzel bir özet değil mi?)



  •  Konuşmak kadar dinlemekte çok önemli. İyi bir dinleyici olun.

  


Tüm katılımcılar mutlu bir şekilde vedalaşıp ayrıldı merkezden. Evime yürüyerek giderken yaptıklarımızı geçirdim aklımdan, kimi zaman kendi kendime gülerek.


Teşekkürler Metin Bey, Hilal Hanım, Ahmet Bey ve arkadaşlar...

28 Şubat 2014 Cuma

Samsung, Hayalinin Peşinden Gidenleri Arıyor

Samsung,dünya çapında ses getiren “Hayalinin Peşinden Git” kampanyası ile  tutkusunun peşinden koşanları başvuruya davet ediyor.
İstanbul, 07 Şubat 2014 - Samsung Electronics, tüm dünyada hayallerini ve tutkularını hayata geçirmek için teknolojiyi kullanan insanların sahip oldukları potansiyeli keşfetmeyi, paylaşmayı ve desteklemeyi hedefleyen “Hayalinin Peşinden Git” kampanyasını Türkiye’de başlattı. Başarılı mesleki kariyerleriyle tanınan ünlü mentorların da, başvuranlara fikir önderliği yapacağı kampanyaya başvuru için  www.hayalininpesindengit.com adresi ziyaret edilebilir. Kampanyaya başvurular 28 Şubat 2014 tarihine kadar devam ediyor.

“Hayalinin Peşinden Git” kampanyasının kazananları, Samsung ve mentor desteğiyle potansiyellerini açığa çıkararak, hayallerini gerçeğe dönüştürme fırsatını yakalıyor.
Her gün, heyecan verici şeyler yapmak için Samsung ürünlerini kullanan insanlardan ilham alan kampanya; tutkulu kullanıcıları hayallerini ve fikirlerini paylaşmaya davet ediyor. Fotoğrafçılık, mutfak sanatları, spor ve girişimcilik alanlarında başvuruların kabul edildiği kampanyanın kazananları  projelerini hayata geçirme evresinde Samsung’un teknoloji desteğinin yanı sıra, aralarında Fotoğrafçı ve eğitmen Muammer Yanmaz, Kantin’in sahibi ve şefi Şemsa Denizsel, Spor spikeri ve yazarı Caner Eler ve B-Fit’in kurucu ortağı, girişimci ve Schwab Vakfı tarafından “2013 Yılının Sosyal Girişimcisi” seçilen Bedriye Hülya’nın da bulunduğu mentorlerin tecrübelerinden faydalanma fırsatı da bulacak.  
Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung projeyle ilgili olarak;  “Samsung olarak teknolojinin, hayal gücüyle bir araya geldiğinde insanların hayatına anlam kazandırdığına inanıyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlar, Samsung teknolojisini kullanarak farklı ve yenilikçi başarılara imza atıyor. Ortaya çıkan hikayelerin yarattığı ilham doğrultusunda geliştirdiğimiz “Hayalinin Peşinden Git”  kampanyasını Türkiye’de hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Diliyoruz ki bu proje ile, Türkiye’deki tüketicilerimizin sadece kişisel tutkularını keşfetmelerine değil, aynı zamanda dünya üzerindeki diğer tüketicilere de ilham vermelerine yardımcı olacağız” dedi.
Katılım koşulları
“Hayalinin Peşinden Git” kampanyasına  www.hayalininpesindengit.com adresinden ya da Samsung Türkiye Facebook sayfasındaki “Launching People” uygulamasından başvurmak mümkün. Başvurular, 28 Şubat 2014 tarihine kadar gerçekleştirilebilecek.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
-->

27 Şubat 2014 Perşembe

Ali Poyrazoğlu & Bumerang Deneyim Günleri

“Fark Yaratan Birey”
Süzer Plaza Borusan Oto Dolmabahçe Sahne’de, Hürriyet Bumerang’ın hazırladığı; birey olarak kendimizi daha iyi tanımak, farklı bir bakış açısı ve değerlendirme becerisi kazandırmak amaçlı bir workshop’ta buluştuk 20 blog yazarıyla.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız ve kendisini pür dikkat izlediğimiz bu etkinlikte Usta Tiyatrocu Ali Poyrazoğlu’nu bizi bildiğimiz ama günün koşuşturması içinde unuttuğumuz ya da yanlış bildiklerimizle yüzleştirdi.
   



 Kısa notlar...
 -      Kendine güven! Dik dur! Konuşurken karşındakinin gözüne bak! Beden dilini kullan! Bunlar yaratıcılık ve fark yaratmak için şarttır.


-      Fark yaratmak için,  “mnemonic” düşünce!
“Mnemonic, hafızaya yardımcı bir öğrenme tekniğidir. Bir takım hatırlatıcılarla bilgilerin hafızadan daha kolay çağrılması hedeflenmiştir. Özellikle uzun süreli hafızayı geliştirmede ve öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir teknik olarak kullanılır. Bu teknik sayesinde hatırlama sürecinin etkinliği artar. Mnemonic tekniği genellikle sözlü şeylerin hatırlanmasında kullanılır. Örneğin bir şiirin ezberlenmesinde ya da bir listenin akılda tutulmasında kullanılabilir..”

Büyürken; o’nu yapma, bunu yapma, elleme, dokunma, sus, çok konuşma, gitme, gelme, otur, oynama, icat çıkarma, icat çıkarma, icat çıkarma diye büyütüldük. Büyüdükten sonra bizden icat çıkarmamız, yaratıcı olmamız isteniyor.
Zihnimizi özgürleştirebilmek için Sık sık, geçmişinizde bir ana gidin, böylece zihnimizdeki bilgileri yönetir ve gerçek sahibi haline gelirsiniz, yaratıcılığınız artar, geleceği de tasarlayabilirsiniz... diyor Ali Poyrazoğlu.


-      Hedefe Odaklan ve sadece onun için çalış ama çok çalış!


 -      Diğerlerinden farklı ol ki farkedilebil, efsane ol! markalaş!


Ertesi sabah bir yandan işe gitmek için hazırlanıyor bir yandan da akşamki etkinliği anlatıyorum eşime ve oğluma; “fark yaratmak için ......, farklı birey olmak için ....., Ali Poyrazoğlu dedi ki...... “ derken eşim; “istersen akşam konuşalım çünkü geç kalıyorsun, servisi kaçırarak fark yaratacak ve vapurla gideceksin bugün”.


Ali Poyrazoğlu ve Hürriyet Bumerang yetkililerine teşekkürler ve tanışma fırsatını yakalayıp ve izleme başladığım blog yazarı arkadaşlarıma selamlar...

Yeni etkinliklerde görüşmek üzere.

13 Şubat 2014 Perşembe

Salat'lı bir gün...

Benim yaşlarımda olanlar hatırlar; annelerimiz sıvı yağa, Salat derdi.
Şimdi tekrar aramızda olan Salat, yağa adını vermişti. 

Geçen hafta Tavsiye Evi’nde Blogger’ların Salat yağı ile yapıp getirdiği ve Sevgili Elif Korkmazel’in Salat Yağı ile yaptığı birbirinden güzel yemekleri yedik, yerken de ufak püf noktalarına değindik.

Bakın neler yaptık... 

Masamız hazır 
Benden Tahinli Çıtır
 
Selen'in Mayalı Poğaçası

Gül'ün Cevizli Yağlı Köftesi

Fatma'nın Hindili Nar Cümbüşü 

Neval'in Limonlu Keki

Bilsev'in Kısır'ı 

Nazan'ın Yumurtalı Patlıcan Kızartması ve Tava Börekleri



Ayşegül'ün Limonlu Haşhaşlı Kurabiyesi

Bengü'nün Yağ Mantısı

Sıra Sevgili Elif Korkmazel'de... 

Önce Pırasalı ve kremalı Patates 

hazırlandı ve fırına verildi... 


Sırada Hardallı Somon... 
Nefis...

ve...


Antep Katmeri... 


Şimdi yemek saati... 
Herkezin ellerine sağlık, Afiyet Olsun! 

Tariflerimiz burada toplandı, kitapçık oldu...