Gardıropta Bahar Temizliği Var...

Uzun ve soğuk geçen bir kışı daha atlattık. Havaların ısınmasıyla kalın giysilerden kurtulup hafiflemeye başladık. Mevsim geçişleri giyim konusunda her zaman sıkıntılıdır. Sabah soğuk, öğlen sıcak, akşam yine soğuk... insan ne giyeceğini şaşırıyor.

Kışın soğuğundan ve kasvetinden, kolayımıza gelip üniforma haline getirdiğimiz birkaç kıyafet, ayağımıza geçirdiğimiz bluejean’lerden artık kurtulmak istiyoruz...

Her sabah gardırobun karşısında “ne giyeceğim, hiç bir şeyim yok” diye sıkıntılı sıkıntılı dururken, yorganın altından uykulu gözlerle beni izleyen eşim “bugün bana ne yakışır” diye beni düzeltiyor.

Etrafa bakıyorum, kimi güneşi görünce hemen soyunuvermiş.

T-shirtleri giymiş, çoraplar atmış. Kimi çorapları atmış, yazlık ayakkabı giymiş ama üzerinden mantoyu çıkaramamış. Kimi yazlık elbiselerini giymiş ama ayağında kışlık çizmeler. Kimi ise hala kışlıklarla. Yani anlayacağınız herkes kendine göre bir tarz tutturmuş. Doğrusu ben de öyle kolay kolay yazlıklara geçemiyorum. Ve dolap ağzına kadar dolu ve ben giyecek bir şey bulamıyorum. Eğer sizde de durum aynıysa hemen başlayın. Bakın ne kadar rahatlayacaksınız ve yeni giysilerinize yer açılacak, enerjiniz değişecek.

Bunun için bu hafta sonu gardırobumda bahar temizliği vardı. Öncelikle kışlıklar ayrıldı. Artık kalın kazaklara, mantolara, kalın çoraplara ihtiyaç yok. Hava sıcaklığı arada düşse bile onları arayacak kadar olmaz değil mi?

Bunların içinde bu kış hiç giyilmeyenler, bir daha da giyilmeyeceği düşünülenler, üzerimize olmayanlar ayrıldı, kıyamadıklarım, modası asla geçmeyecek klasikler ve diğerlerinin temizliği yapıldı ve başka yerlere kaldırıldı. Kışlık ayakkabılar temizlendi kalıplara koyularak kutularına kondu.

Dolapta düzen yeniden sağlandı. Her şey renklerine göre ayrıldı. Ayakkabılar kutulara yerleştirildi. Bakalım bu düzen ne kadar devam edecek.

Bu arada ayırdığım üzerimize olmayan veya bir daha giymeyeceğimizi düşündüklerimiz güzelce katlandı, poşetlere kondu ve “Sevgi Mağazası”na götürülmek için bir köşeye kondu. Ben bu işi her mevsim başında yapıyorum. “Sevgi Mağazası, Kadıköy Acıbadem’de sizler de kullanmadığınız eşyalarınız, dolapta duran giymediğiniz giysileriniz, ayakkabılarınız, çantalarınız, çocuklarınızın okul çantaları, oyuncakları, giysileri, kullanılabilir durumda olan ve temiz her türlü eşyalarınızı, yalnızca ikinci el eşya ve giysilerinizi değil yeni alınmış sıfır eşya ve giysileri de bağışlayabilirsiniz.

Yalnızca eşya ve giysiler değil, yiyecek ve içecekler, çocuklar için süt, mama ve diğer kuru gıda maddelerini de bağışlayabilirsiniz.

Sevgi Mağazasına bağışlanan eşya, yiyecek ve giysiler mekanın imkanı doğrultusunda bir mağaza gibi sergileniyor.

Sevgi Mağazası’nda öncelik çocukların. Milli Eğitim Müdürlüğü kanalı ile okullara ve öğretmenlere ve okul aile birliklerine ulaşıp okuldaki yardıma muhtaç olan çocuklar tespit ediliyor.

Ailelere ise Kaymakamlıklar kanalıyla muhtarlar vesilesiyle ulaşılıyor. Muhtarların araştırıp ihtiyaç sahiplerini tespit edilerek Fakirlik Belgesi ile Sevgi Mağazasına yönlendirilen aileler randevu alarak mağazaya geliyor ve yapılan yardımlar kapsamındaki bütün ihtiyaçlarını hiç bir ücret ödemeden karşılıyorlar. Aileden istenen tek şart ise; çocuklarını okula göndermeleri.